MASALI GÖRÜNTÜLEMEK VEYA OKUMAK İSTİYORSANIZ BURAYA BASIN

Bir zamanlar, her gece gökyüzünü aydınlatan ve dünyaya huzur getiren bir Ay Taşı vardı. Bu taş, Gece Çiçeği adı verilen büyülü bir çiçeğin yanında saklanırdı. Ancak bir gün, taş kayboldu ve çiçek soldu. Gökyüzü karardı, insanlar endişeye kapıldı.

Prenses Aria, her zaman yıldızlara ve gökyüzüne hayranlıkla bakardı. Bir gece, rüyasında bir ay ışığı ona şöyle dedi:
“Aria, Ay Taşı kayboldu ve Gece Çiçeği soldu. Onları bulup yerine geri koymalısın. Ancak bu görev cesaret, sevgi ve bilgelik gerektirir.”

Sabah uyandığında, Aria kararlıydı. Yanına bir yıldız haritası, ailesinden kalma bir ay şekilli kolye ve sevgisini hatırlatan bir günlük aldı.

Aria, Ayın Gölgesi adı verilen bir mağaraya ulaştı. Mağaranın girişinde bir bilmece vardı:
“Gökyüzünde asılı durur, ama ışığı başkasından ödünç alır. Bu nedir?”

Aria, düşünmeden cevap verdi: “Ay.”

Mağara, Aria’nın doğru cevabıyla açıldı ve içeride parlayan bir ay ışığı gördü. Bu ışık, Ay Taşı’nın nerede olduğunu gösteren bir işaretti.

Aria, işareti takip ederek Yıldızlar Vadisi’ne ulaştı. Burada, Gece Çiçeği solmuş halde onu bekliyordu. Ancak çiçeği yeniden canlandırmak için Aria’nın bir sınavdan geçmesi gerekiyordu. Çiçeğin yanındaki bir yazı şöyle diyordu:
“Sevgi dolu bir hatıranı fısıldadığında, çiçek yeniden açar.”

Aria, ailesiyle birlikte geçirdiği bir yaz gecesini hatırladı ve bu anıyı fısıldadı. Çiçek bir anda parladı, ancak tam olarak canlanması için Ay Taşı gerekiyordu.

Son durak, Ay Dağı’ydı. Dağın zirvesinde, Ay Taşı parlıyordu. Ancak taşı almak için Aria’nın karanlıkla yüzleşmesi gerekiyordu. Bir gölge yaratık ortaya çıktı ve şöyle dedi:
“Eğer korkularını yenebilirsen, Ay Taşı’nı alabilirsin.”

Aria, en büyük korkusunun yalnızlık olduğunu itiraf etti. Ancak ailesini ve halkını düşünerek bu korkusunu yendi. Gölge kayboldu ve Aria, Ay Taşı’nı aldı.

Aria, taşı alıp Gece Çiçeği’ne geri döndü. Taşı çiçeğin yanına yerleştirdiğinde, çiçek bir anda açtı ve gökyüzüne ışık saçmaya başladı. Ay Taşı eski yerine döndü ve dünya yeniden aydınlandı.

Aria’nın cesareti, Ay Taşı’nı ve Gece Çiçeği’ni kurtardı. Gökyüzü bir daha asla karanlığa gömülmedi ve Aria’nın hikayesi nesiller boyu anlatıldı.