Küçük Yasemin’in Hayali

Bir zamanlar, Yasemin adında bir kız çocuğu yaşardı. Yasemin, ailesiyle birlikte küçük ama sevimli bir köyde yaşıyordu. Köydeki insanlar genellikle kendi işleriyle meşguldü ve birbiriyle çok fazla vakit geçirmezdi. Yasemin ise herkesin bir araya geldiği, mutlu ve dostane bir köy hayal ederdi.

Bir gün, Yasemin köyün dışında eski bir bahçeye rastladı. Bu bahçe, bir zamanlar köy halkının bir araya gelip vakit geçirdiği bir yerdi. Ancak şimdi terk edilmiş ve bakımsız haldeydi. Yasemin, bahçeyi yeniden canlandırmaya karar verdi. “Bu bahçe, köyümüzü bir araya getirecek bir yer olabilir,” dedi.

Bahçeyi Canlandırma Kararı

Yasemin, bu büyük görev için köy halkından yardım istemeye karar verdi. İlk olarak komşusu Mehmet Amca’nın kapısını çaldı. “Mehmet Amca, eski bahçeyi yeniden canlandırmak istiyorum. Bana yardım eder misiniz?” diye sordu.

Mehmet Amca, “Harika bir fikir, Yasemin. Ama bu bahçe için herkesin birlikte çalışması gerekir,” dedi.

Yasemin, bu sözlerden cesaret alarak diğer komşularıyla konuşmaya başladı. Ancak bazıları, “Zaten çok işimiz var,” diyerek yardım etmeyi reddetti. Ama Yasemin yılmadı. Ona yardım etmeyi kabul eden birkaç kişiyle birlikte işe koyuldu.

İlk Gün: Toprağı Temizleme

İlk gün, Yasemin ve arkadaşları bahçedeki yabani otları temizlemeye başladılar. Bu, oldukça yorucu bir işti. Yasemin, “Birlikte çalışırsak her şey daha kolay olur,” diyerek arkadaşlarını cesaretlendirdi. Yoldan geçen bazı köylüler onları izledi ve “Bu çocuklar ne yapıyor?” diye merak etti.

Bir süre sonra, izleyenlerden biri olan Zeynep Teyze, “Sanırım sizinle çalışmak istiyorum,” diyerek onlara katıldı. Zeynep Teyze’nin de yardımıyla bahçe, kısa sürede temizlenmeye başladı.

İkinci Gün: Çiçek Dikimi

Ertesi gün, Yasemin ve arkadaşları, bahçeye çiçek dikmeye karar verdiler. Yasemin, köydeki çocukları da davet etti. Çocuklar, ellerinde küçük fidanlarla geldi. Birlikte güller, papatyalar ve rengârenk çiçekler diktiler.

Çocukların neşesi, yetişkinlere de ilham verdi. Mehmet Amca ve birkaç komşu, “Biz de sebze ve meyve ekebiliriz,” diyerek bahçenin bir köşesine domates, salatalık ve biber fideleri diktiler. Bahçe, yavaş yavaş canlanmaya başladı.

Üçüncü Gün: Dostluk Ağacı

Üçüncü gün, Yasemin bahçenin tam ortasına büyük bir fidan dikmeyi önerdi. Bu, “Dostluk Ağacı” olacaktı. Köydeki herkes, bu ağacın etrafında toplanarak birlikte vakit geçirebilecekti. Mehmet Amca, “Bu ağacın büyümesi için herkesin sevgisi ve ilgisi gerekir,” dedi.

Köy halkı, ağacı sulamak ve bakımını yapmak için sıraya girdi. Bu, köylüler arasındaki bağı güçlendiren bir gelenek haline geldi.

Bahçenin Açılışı

Bir hafta içinde bahçe tamamen canlandı. Yasemin, “Bahçemizin açılışını yapalım ve herkesi davet edelim,” dedi. Köy halkı, bahçeye yiyecekler ve içeceklerle geldi. Çocuklar oyun oynadı, yetişkinler sohbet etti ve birlikte eğlendiler.

Dostluk Ağacı’nın altında bir araya gelen köy halkı, “Bu bahçe, bizim dostluğumuzun simgesi oldu,” dedi. Herkes, Yasemin’e teşekkür etti.

Köyün Değişimi

Bahçe, köydeki herkes için bir buluşma noktası haline geldi. Artık insanlar daha sık bir araya geliyor, birlikte çalışıyor ve birbirlerine yardım ediyordu. Yasemin’in hayali gerçek olmuştu.

O günden sonra, Yasemin sadece küçük bir kız değil, köyünün kahramanı olarak hatırlandı.


Çocuk masalları arasında yer alan bu ilham verici eğitici masal, Yasemin’in cesaret ve azimle köyünü bir araya getirme hikâyesini anlatıyor. Eğitici masallar seven çocuklar için anlamlı mesajlar sunan “Yasemin ve Dostluk Bahçesi”, işbirliği ve topluluk bilincinin önemini vurguluyor.